Pencerede Pişen Hayatlar -2-

Kandillerde, bayramlarda, dedemin sene-i devriyesinde, aşurede ve komşulara birer kap bir şeyler gönderilebilecek diğer özel günlerde, mahalledeki her çocuk gibi ben de onlarca kapı çalar, binlerce basamak iner çıkardım. Hiçbiri gözümde büyümezdi, gerekirse yedi mahalleye dağıtırdım annemin pişirdiklerini. Ama Koş, şunu da Naciye teyzene götürüver, hadi, dedi mi oyalandıkça oyalanır, belki unutur diye bir süre sesimi çıkarmazdım. Hiçbir zaman kaçmayı başaramadım tabii. En geç iki dakika sonra arkamdan, Tabağı almayı da unutma ha! diye bağırıyor olurdu.
Naciye teyzeyi severdim. İçten içe de üzülürdüm onun için. Refik abi bu hale gelmeden önce Naciye teyze nasıl bir kadındı bilmiyorum ama ben onu ömrü boyunca hep gözünde akmaya hazır bir gözyaşı perdesi ve yüzünde, insanlara iyi olduğunu kanıtlamaya çalışırcasına telaşlı tebessümlerle gördüm.
Ona ne zaman bir şeyler götürsem, kendisi tabağı yıkarken içeride bekleyeyim diye ısrar ederdi. Korkar, girmezdim.
Annem acele bekliyo. Hemen tabağı alıp gitçem, derdim.
O içeri giderdi, ben kapı ağzında beklerdim. Yerinden kalkmayacağını, hele kapıya hiç yaklaşmayacağını bilirdim ama Stator Refik sanki oturduğu yerden şöyle bir uzatsa, kolu o filmlerdeki mekanik adamlarınki gibi ta kapıya kadar uzayıp beni içeri çekecekmiş gibi gelirdi. Ara sıra korkudan pıt pıt atan kalbimle, çaktırmamaya çalışarak kapı arasından yerinde mi, kıpırdıyor mu diye gözlerdim Refik abiyi. Naciye teyze nihayet tabağı kurulayıp getirdiğinde elinden kaptığım gibi fırlardım.
Selam söyle annene! diye bağırırdı ardımdan.
Bense tempomu hiç düşürmeden, başımı çevirip ona bakmadan, Tamaaam! derdim. Hele yakın zamanda ürkütücü bir Stator Refik tehdidi gelmişse koşarken ayaklarım popoma vururdu.

Anneannemin ani rahatsızlığı, beni korkularımla streetfighter oynamaya mecbur bıraktı. Annem apar topar yola çıktı. Beni de kolumdan tuttuğu gibi Naciye teyzenin kapısına götürdü.  Korkuyla itiraz edecek oldum, annemin telaşlı yüzünü, kolumu sımsıkı tutuşunu, tüm bunların ardına sakladığı korkusunu görüp vazgeçtim. Korkumu yutacakmışım gibi yutkundum. Ne demek Güler Hanımcım, buyursun gelsin tabii. Ne eziyeti olacak şuncağızın, diyen Naciye teyzenin peşinden içeri girdim.

Yorumlar