Suya Düşen Hayalleri Kurtarma Rehberi

Harfllerden Yaptığım Köprülerden Atlayarak İntihar Eden Umutların İntihar Mektubudur

Beklemek tuhaf şey, evet. Ama daha tuhafı, gelmeyecek olanı beklemek. Gelmeyeceğini bile bile.
İmkansızlık değil. İmkansızlık, bizim kendimizi rahatlatmak için uydurduğumuz bir şey. Çünkü mümkün olan her şeyi elde etmek istiyor insan. İmkansız diye bir şeyin varlığına inandırmasaydık kendimizi, nasıl da yorulurduk her şeyi elde etmeye çalışırken. Yoksa imkânsız olan tek bir şey var. İmkânsızı istemek.
Beklemek diyordum, tuhaf şey. Bir sihir gibi. İnsanı saran... Hani öyle ki insan beklediğinden ziyade beklemenin kendisini sever oluyor bir süre sonra. Sonra vazgeçemiyor beklemekten ki gelmesin beklediği. Çünküsü var mı bilmiyorum. Ama beklediği gelirse ne yapacağını bilmeyenler bir ülke kursa, nüfusu geçebilir Çin'i. Beklemek aslında anı yaşamak dedikleri. Geçmiş (gerçeğin ve hayallerin geçmişi) yaslanılan bir direk gibi tabii.
Hayallerin de bir geçmişi var değil mi? Yaşanmamış anılar, çekilmemiş fotoğraflar albümü gibi.
Tamam, gelme. Gelmeyeceksin de. Ama hiç değilse şu yaşanmamış anılara bir harf bıraksan. Ne bileyim, bir gülümsesen yalnızca olmayan bir fotoğrafta...

*

Harflerden onca köprü yaptım. Bir bir tepesinden atladı hayallerim. Benim hayallerimin suya düşme macerası bu. Köprülerden atlayan umutlarım kim bilir hangi denize döküldü şimdi. Çünkü köprülerden önce hazır etmiştim "Suya Düşen Hayalleri Kurtarma Rehberi"ni: Çırpınma. Sırtüstü dön ve bekle. Akıntı ulaştıracak seni ait olduğun yere.

Yorumlar

merTS dedi ki…
Uzun süre sonra yazmış olmanız güzel.:)

Bende beklediğim geldiğinde ne yapacağını bilemeyenlerden biriyim. Yaşadıklarımı kelimelere çok güzel dökmüşsünüz.