Farklı Aynalar

Ben onu tanıyorum. O da beni tanıyor. Ama birbirimizi tanımıyoruz. Halbuki birbirimizi tanısaydık, kendimizi de tanıyabilirdik belki. Çünkü en zor ve en son kendini tanıyor insan. Tanıdığı her şeyle ve herkesle tekrar tekrar değişirken, bir türlü yetişemiyor kendini tanımaya...

Herkesin, nerede, kimde olduğunu bilmediği bir sihirli aynası var yüreğinin suretini saklayan. Ve ömrü, o aynayı arama macerasından başka bir şey değil. Herkesin içinde, nereye, kime ait olduğunu bilmediği bir ayna var. Sahibi onu bulana kadar hiçbir şey yansıtmıyor. Sahibi, gönlünün gözüyle bakana kadar, görülmüyor.

Ben onu tanıyorum. O da beni tanıyor. Ama birbirimizi tanımıyoruz. Çünkü hiç aynalarımızdan bakmadık birbirimize. Çünkü hiç, karşı karşıya koymadık yüreklerimizi. Sonsuza varamıyorsak, bundan belki. Birbirini tanımak, paralel yüreklerden yansıyan sonsuz görüntüde kaybolmaktan başka ne ki?

Ben onu tanıyorum. O da beni tanıyor. Bambaşka aynalara sıkışıp kalmış suretlerden ibaretiz şimdi. Yitirmişiz gerçekliğimizi....

Yorumlar

N.Narda dedi ki…
Ena, ciğerimden vurdun şimdi, dedim,başka da bi şey demeyeceğim :(
ena dedi ki…
Ciğerimden çıktıysa demek harfler canhıraş....:(
Adsız dedi ki…
bu cümlelerle başlayan bi yazı daa vardı onun biraz dagınık oldugunu düşünmüştüm ama bu çok iyi olmuş.. valla her kelime her cümle en randımanlı etkileyici yernde bence... şahane mi desem mükemmmel mi harika mı acaba..bilemedm şimdi
ena dedi ki…
Ben de o yazıyı çok sindirememiştim içime. Yani yazıyla ilgili değil de, ilk cümlelerin harcandığını, onları iyi değerlendiremediğimi düşünmüştüm. Sonra bir gün sahilde otururken defteri açtım, bu cümleler duruyordu, devamı aktı kendiliğinden. Bu yazıyı ben yazmadım aslında. Rüzgâr, deniz, martı, bank... ve sigara... hep beraber yazdılar
Adsız dedi ki…
ama size yazdırmışlar..benim gibilere yazdırmıyolar..demekki varmış bi kerametiniz:)