Ellerim Topallıyor

Ellerim topallıyor cümlelerin üstünde. Ağır aksak, savrula savrula... Ellerim topallıyor. Bitiremediğim cümleler rüyalarımda arkamdan kovalıyor beni.

Kırık bir topuk misali geride kalan tebessümlerin yüzünden hep. Meğer ne kadar da inceymiş. Halbuki ben hiç topuklu ayakkabı giymedim. Ellerimde tebessümünü taşıyabileceğimi sanmam bundan belki. Yine de keşke yüreğime saplanıp kalmasaydı bir tebessüme gerilen dudaklarının o ince ucu. Tebessüm kesiği, kâğıt kesiği gibidir neticede.

Bir gün kaybettiklerini aramak için geçtiğin yollara dönersin belki diye sakladığım tebessümlerin bana kalacak. Sen buralardan hiç geçmedin ki. Belki bir rüzgâr önüne katıp getirdi düşürdüklerini buraya.

Uzak diyarlardan asla eli boş gelmeyen babacan bir büyüğümüzdür rüzgâr ne de olsa. Seviyorum diye gittiği yerlerden aşındırdığı hüzünleri biriktirir bende. Şimdilik gizlenecek hüzünlerin üstüne örtüyorum tebessümünü. Dekoratif birkaç yırtıktan sızan estetik hüzünlerim var şimdi.

Ellerim topallıyor ama. Sana yazamıyorum. İç çekişlerden bir baston yaptırdım ya, sesinden alt komşu rahatsız olur diye kullanamıyorum. Ellerim topallıyor. Sızısına iyi gelsin diye şarkı-bezlerine çay döküyorum.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Siz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz E harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde
Şimdi nasıl bir yalnızlık eser yüzünüzde Uzun sular olur duymak gibi bir şeydiniz.
Şimdi N, şimdi A sesi ilk nasıl karanlık ...İpek gibiydiniz iyisi mi anlatmamalı / İlhan berk {harfleri değiştirdiysem bu senin suçundur bilesin :) }
ena dedi ki…
:) Ama utanıyom ben böyle. Evrimde devrim yapacağım diye kaplumbağa soyundan gelmişim ben, utanıp içime kaçarım:))