Voltaire'in Kemikleri Sızlarken...

Küçükken bana "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol," demişlerdi. Ben gerçek sandım. Meğer arada fiyakalı olsun diye söylemek gerekiyormuş sadece. Bunu yıllar önce öğrendim. Bir işe yaramadı. Hâlâ gerçek sanıyorum.

Bu gece ise toprağı bol olsun, Voltaire geldi aklıma. Okul hayatım boyunca onun "Düşüncelerine katılmıyorum. Ama onları savunman için canımı bile verebilirim," sözünü sıkça duydum. Hatta o kadar önem verirdi ki hocalar, en aşağı on kompozisyon yazdım bu konuda. Ve anladım ki onun da anlamına bakmamam gerekiyormuş aslında. Maskeymiş sadece. Hani bir rozet gibi kullanmalıymış. "Aydınlar Kulübü"ne giriş kartından, kapıda sorulan paroladan ibaretmiş. Muhayyel karşıt görüşler içinmiş. O da fiyaka yani. Anlamına bakmak gereksizmiş. Gerçek yaşamda karşıt görüşe her nevi hakaretle saldırmakmış makbul olan. Bu gece öğrendim.

Yorumlar

Nergihan dedi ki…
Aydınlar klubünün canı cehenneme! Giriş kartları umarım bi taraflarına kaçar! :))
Bizim cilamaz hüznümüz,kabul mü? Gerisi ağırlık, yük!
Âh... de geç! Kainatta hiçbir ses kaybolmuyormuş. Bakarsın, kimisinin başına taş olarak geri döner!
ena dedi ki…
İlahi adalete tüm kalbimle inanıyorum. Kimsenin ahının kimsede kalmadığına. Bizzat şahit oldum çünkü... Sadece yazmasam olmazdı, yazdım... Anlamak işlerine gelmeyecek nasılsa yine:))
Nergihan dedi ki…
benim kastedtiğim maddi bir gerçek! Hani ya meta'ya tapanları bile çarpabilir, bilimsel olarak o ses bir gezegendeki taşı kopartıp burdan birinin başına fırlatacak derecede güçlü bir frekansta olabilir. Can yangısının frekansı tehlikelidir zira.
Takılma diyeceğim bunlara. Kalbin ritmini düşürüyorlar... Yine de takılacaksın! En iyisi büyüme! Ne bilem böyle içimden geldi. İç mihrak pek kalabalıkmış ben de he :)))