Vatandaş Abuzer / Yücel Sarpdere


Son zamanlarda okuma hızım epeyce düşünce okumalarım üzerine yazdıklarım da azaldı. Şimdilerde bunu telafi etmek peşindeyim ancak ne kadar başarabilirim bir fikrim yok.

Yine de son zamanlarda hızla okuduğum ve yer yer çok güldüğüm, bir yandan da anlatılan olayların ya da benzerlerinin bu ülkede gerçekten de yaşanmış olması düşüncesiyle çaresizce öfkelendiğim Vatandaş Abuzer'den kısaca da olsa bahsetmekle başlamak yerinde olur herhalde.

Vatandaş Abuzer, aslında trajikomik bir öykü. 1980 döneminde, sıradan bir vatandaşı ve polis güçleri ile askerlerin dönemin getirdiği paranoya ve iktidar sarhoşluğu nedeniyle başına gelenleri anlatıyor. Abuzer'in İstanbul'a gelişinden kısaca bahsettikten sonra bir sabah sokakta yürürken bir grup polis tarafından yakalanarak emniyete, siyasi şubeye götürülmesiyle asıl olaylar başlıyor.

Aylarca gözaltında kalan Abuzer daha sonra askeri bir cezaevine gönderiliyor. Dönemi yaşayanların anılarından sık sık duyduğumuz olayları bir de geveze Abuzer'in başından geçmiş gibi okuyoruz aslında. Abuzer'in sorulan sorulara dair hiçbir fikri olmaması nedeniyle büründüğü suskunluk uzadıkça onu sorgulayanların paranoyalarının nasıl had safhaya vardığını, Abuzer'e kendi kafalarında ne tür hikayeler, ne tür kimlikler yazdıklarını "Yok artık daha neler!" diyerek okuyorsunuz.

Yer yer Abuzer'in konuşmalarının uzunluğu, gerçekiliğe aykırı kaçsa da çok rahatsızlık verici bir ayrıntı olmuyor bu. Ben bilhassa aşağıya yazacağım diyaloglara ve cezaevinin idaresinden sorumlu komutanın şaheser zannettiği dandirikten şiirlerine çok güldüm...

***

(...) "Yani evladım," dedi, "Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?"
Asker bu sefer soruyu anlamanın şevkiyle gırtlağını yırtarcasına evap verdi: "Hayır komutanım!"
"Ya nasıl tutuklulardır?"
"Anormal tutuklulardır komutanım."
"Peki normal tutuklularla anormal tutuklular arasındaki fark nedir?"
"Normal tutuklular normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır!"
"Peki bunlara nasıl davranırız?"
"Anormal komutanım."

(sf.130)

***

"Ne yapacağız bu herifi?" dedi Başkan.
Savcı, "Basalım cezayı gitsin..." dedi. "Onunla mı uğraşacağız?"
Başkan gözlüğünü çıkartıp amsanın üzerine koydu.
"Herif haklı," dedi. "Hakkında hiçbir delil, en ufak bir kanıt yok. Bomboş bir dosya. Adam emniyette bile ifade vermemiş."
"Öyleyse asalım!" dedi Savcı. "Bir daha böyle delilsiz melilsiz yakalanmasın."

(sf.273-274)

Yorumlar