[Tarihten Bir Yaprak] Kaçış


Bir kuş geçiyor bazen penceremin önünden. Takılıveriyorum kanadına. Uzak diyarlara götürüyor beni Kendimden geçiyorum. Diyorum ki, beni sen dolu odamdan uzaklara götüren şu kuşu anlatayım. Birden sen oluversiyorsun kuş. Çaresiz seni anlatıyorum.

Kaçmak istiyorum kuştan / senden. Dinlenmek için konduğu yıldıza asılıyorum. Yıldız öyle parlak ki... Gözlerimi alıyor, aklımı alıyor. Diyorum ki sen dolu aklımı benden alan şu yıldızı anlatayım. Birden gözlerin gibi parlıyor yıldız. Sana dönüşüveriyor bir anda. Çaresiz seni anlatıyorum.

Kaçmak istiyorum yıldızdan / senden. Yıldızın ardındaki karanlığa bırakıveriyorum kendimi. Düştükçe düşüyorum sonra. Karanlığın derinliğinde yitiyorum. Diyorum ki sen dolu beni kaybeden şu karanlığı anlatayım. Birden sen oluveriyorsun karanlık. Çaresiz seni anlatıyorum. Ve anlıyorum ki bir sende, yalnız sende yitebilirim.

Kaçmak istiyorum her şeyden / senden. Ama bende bu yürek, bu yürekte sen oldukça mümkün değil ki. Üstelik durmuyorsun durduğun yerde. Her yere yayılıyorsun içimde. Bir anda tepeden tırnağa sen oluyorum.

Kaçmak istiyorum kendimden / senden. Kaçmak için attığım her adımda daha da yaklaşıyorum kendime. Anlıyorum ki insanın kendisinden kaçması gölgesinden kaçmasından bile zormuş . Gölgeler karanlıkta bırakırmış peşini insanın, kendisi bırakmazmış. Çaresiz oturuyorum oturduğum yerde. Çaresiz seni anlatıyorum her seferinde...

19.06.2002 / Çorlu, 00:27

Not: Aktarılırken ekleme/çıkarma ve bilimum onarım işlemleri gerçekleştirilmiştir:)

Yorumlar

Mel dedi ki…
Buna bayıldım .2 defa okudum ve paylaşmak istiyorum ama nasıl becereceğim bilmem.Harikaydı Ena'cığım.Hem de o yaşta.Sen her zaman olgun ve duyguluymuşsun.
ena dedi ki…
ehehehehe linki kopyalayıp ver gitsin:)))

Olgun? Ben şimdi bile olgun değilim yahu:)) Bildiğin çocuğum:))

Üstünden geçilmiş hali bu tabii. Bu yaşımın izleri de var o yüzden içinde.