Yüreğimin Borsa Şeridi

Hayat bazen ilginç sürprizlerle çıkıyor insanın karşısına. Birden bire bir şey oluyor, gününüze renk, hayatınıza heyecan geliyor.

Bir bekleyiş başlıyor ufacık bir hamleyle. Önceki bekleyişlerinizin sonu ne denli hüzünlü biterse bitsin, her bekleyiş kendi heyecanını ve umudunu getiriyor kendisiyle.

Feridün Düzağaç, ilk iki albümünde teşekkür yazısı yerine güzeller güzeli şiirler koymuştu albüm kapağına. İşte onların ikincisinde, ortalarda bir yerlerde diyordu ki; “Yarını bilememekteki o gizemli cazibe değilse tüm acıları ve acımasızlığına rağmen yaşamak güzel dedirten, söylesene nedir?”

İşte aynı mantık biraz benimkisi de. Her bekleyiş, kendi umudunu taşımasa paketinde, şimdiye dek bomboş kalmaz mıydı duraklar, bekleme salonları yahut her nerede bekliyorsak beklediğimizi.

Sinir bozucu oluyor bazen, bazen heyecanlı… Kimi zaman sabırsız oluyorsunuz, kimi zaman beklediğiniz her ne isenin oyununa iştirak ediyorsunuz yüzünüzde keyfi temsil eden bir tebessümle.

Bir de paylaşmak var tabii. Paylaşmak her şeyi en sevdiklerinizle… Bazen öyle bir dostunuz olur ki yaşamda, ve onunla paylaşmak bazı şeyleri öylesine keyif verir ki size, kimi zaman kendinizi, bir şeyi sırf onunla paylaşmanın hazını yaşayabilmek için isterken bulursunuz.

Kimileriyle kitap muhabbeti yapmak eğlencelidir mesela. Öyle kalır ki tadı damağınızda aynı kitabı okumuş olup da paylaştığınızda, derhal okuduğu diğer kitapları öğrenip, bir an önce siz de yutmak istersiniz onunla paylaşabilmek arzusuyla.

Bazılarıyla duyguları paylaşmak keyiflidir. İnsanın kalbini bir cihaza bağladıklarında ekranda borsa şeridi gibi bir çizgi belirir ya hani… Bence hepimizin yüreğinde görünmez bir borsa şeridi var, duygu iniş çıkışlarımızı kaydeden… İşte bazı insanlarla an an paylaşmak istersiniz yüreğinizdeki o iniş çıkışları. An gelir onlar sıkılır belki sizin bu borsa muhabirliğinizden, işte o zaman anlatmak zordur birilerine o şeridin dibe vuruşunu.

Belki de o yüzden yazmak, yüreğin borsa muhabirliğini yapmanın en sağlam yoludur. Bir kağıt ya da bir bilgisayar ekranı tersleyemez sizi zira.

Aslında son derece keyifli hallerimi anlatmak maksadıyla bir ekran açıp yine hüzne ve dibe vuran şeritlere gelmek, sonra bu hüznün tahayyülüne kendini kaptırmak da ancak benim yapabileceğim bir şey tabii.:)

Bütünlüksüz bir yazı olduğunun ben de farkındayım. Farkındayım da, işte benim yüreğimin borsası da şu durumda bu ara…

Yorumlar

Unknown dedi ki…
merhaba, keyifli bir bloğunuz var bir izleyici eklentisi koysanız biz de izlesek iyi olmaz mı? :-)

Çoğu kitap yorumunuzu okudum ama Koloni'yi okumamaya özellikle dikkat ettim, çünkü Grange ile yeni tanışan ve pek bir seven okur olarak yakın zamanda Koloni'yi de okumayı düşündüğüm için büyü bozulmasın istiyorum ama Murat Uyurkulak /Har için yazdıklarınızı çok sevdim.

sevgiler...
ena dedi ki…
Merhaba,

Güzel sözleriniz için teşekkür ederim. eklenti iyi olur, iyi olur tabii de bu aleme hakikaten pek bir yabancıyım. Ancak bilgili dostlarımızdan yardım alarak bir şeyler yaparız artık:)

Koloni'yi okumadıysanız yorumu okumamanız iyi olmuş. Biraz caydırıcı olmaya çalıştım zira:) Ama kitabı okuduktan sonra hem kitap hem de yazdıklarım hakkındaki düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

sevgiler
Unknown dedi ki…
merhaba, izleyici eklentisi için:

bloğunuzun kumanda panelinden yerleşim'e girin. Orada gadget ekle butonuna tıklayın. En üst sırada izleyici eklentisi var. ona tıklamanız yeterli.

umarım yardımcı olmuşumdur.

sevgiler...
ena dedi ki…
Merhaba,

Sanırım başardım. Çok teşekkür ederim yardımınız için. :)