Entübe Halde Konuşmak

Bayram haftasında iki günlüğüne de olsa ailemin yanına gitme fırsatı bulmuştum. Bu süre boyunca, uzun süredir görüşemediğim ve bu süre içinde tıbbı bitirerek eski tabirle "doktor çıkan" kuzenimle hasret giderdik. Hızla eski günlerimize döndük. Gün ortası karşılıklı oturup kitap okuduk, çay içtik. Akşamları da TV kanalları arasında gidip gelirken sohbet ettik.

İlginçtir, o iki gün içinde yayınlanan hemen her dizide bir hastane sahnesi vardı. Ve istisnasız hepsinde, ağırdı hastaların durumu. Benim genellikle "Abi şimdi hani böyle bi alet bağlamışlar, ağzından da aşağı sallandırmışlar ince, tüp gibi bi boru," diye tarif ettiğim, bizim doktorun ise "Entübe denir ona beee" diyerek beni düzelttiği haldeydi hastalar. Ve yine istisnasız tüm hastalar, ağızlarında o "şey" varken sayıklamaya başladılar. Onlar konuşmaya çabalarken bizim kuzen de yerinde tepiniyordu... "Ahhh, yaaa, hayır yaaa... Ya kuzen, hasta entübe halde konuşamaz. Bak konuşmamalı değil, konuşamaz, mümkün değil. Tıbbi danışmanları yok mu bunların yaaa," diye deliriyordu.

Tabii bu güzel ve keyifli tatil günlerinin ardından bende takıntı haline geldi. NE zaman "entübe bir hasta" görsem gözlerimi merakla açıp, öne doğru eğilerek "Aha! Bakalım konuşacak mı?" diye düşünmeye başladım.

Ve geçen gün Es-Es dizisinde de "entübe bir hasta" vardı. Aşağıdaki şekilde yatıyordu.


Tahmin edersiniz ki ne zaman ablamızın sahneleri gelse, ben öne doğru eğilerek büyük bir dikkatle izledim. Ama ablamız konuşmadı. Kendine gelme belirtisi olarak konuşmayı seçmemişlerdi. Elerini ayaklarını kıpırdattı önce. İlk sözcüklerini söylediği zaman ise o aleti çıkarmışlardı ağzından. Şu haldeydi:




Es-Es ekibini bu özenleri için tebrik ediyorum. :)
Sevgili kuzenim,
Tayin edildiğin yerde televizyon ya da internetin var mıdır bilmiyorum ama için rahat etsin. Bazıları iyi tıbbi danışmanlık da alıyormuş.

Yorumlar