Bazen Kendimi...

Bazen kendimi, üç beş kuruşluk birkaç anı için zamanı sürükleyen bir kapkaççı gibi hissediyorum.
Ya da zaman bir kapkaççı da ben anılarını vermemek için direnen, sürüklenen, dizleri, dirsekleri, yüreği çizilen kapkaç mağduru.
Evet, bu daha güzel oldu. Zaman zaman suçluluk, zaman zaman öfke, sonra aniden bastıran üzüntü dalgası...
Bazen kendimi, bir türlü kıyıya vuramayan bir ceset gibi hissediyorum. Sürüklenip duruyorum suyun üzerinde. Kıyıya vuramadığım için, tam bir ceset de sayılamıyorum. Karaya değdiğim an kesilecek sanki hisler, o zaman öleceğim...

Bazen kendimi, hiçbir cümlesinin sonunu göremeyen bir anne gibi hissediyorum... Başladığım hiçbir şeyi bitiremiyorum. Neye elimi atsam, deviriyorum.

Yorumlar

mel dedi ki…
ee beni yazmışsın. bu ara sürekli böyle hissediyorum :(