ERKEN KAYBEDENLER / EMRAH SERBES


İletişim Yayınları’ndan çıkmış olan 143 sayfalık Erken Kaybedenler, yine iş yerinde ve yine bir çırpıda okuduğum kitaplardan biri. Emrah Serbes okumamıştım daha önce, beğendim. İyi ki Aybalam’ın tavsiyesine uymuşum.

Erken Kaybedenler bir öykü kitabı. Tamamı çeşitli yaşlardaki erkek çocuklarının ağzından nakledilen yaklaşık on öyküden oluşuyor. Her bir öykünün karakterini somut olarak karşınızda hissediyorsunuz. Birinci tekil ağızdan yazılmış olan bu öyküleri okurken sanki öykünün karakteri karşınıza oturmuş da başından geçenleri anlatıyor size. Öylesine rahat bir anlatımı var.

Karşınızda konuşurken karakter, “Dur dur bir çay koyayım da geleyim,” demek gelmiyor aklınıza. Kaptırmış dinliyorsunuz siz de. Öylesine akıcı bir anlatımı var. Çivileniyorsunuz olduğunuz yere.

Kimi zaman çok yürek burkan, kimi zaman sizi kahkahalara boğan cümlelerle bezeli öyküler bunlar. Ama bütün öykülerin ortak noktası, anlatan karakterin duygularını ve düşüncelerini sonuna kadar anlıyor olmanız. Hissettiren, yaşatan bir şeyler var.

Yer yer bana Alper Canıgüz’ün 5 yaşındaki bir çocuğun ağzından anlatılan bir öyküden oluşan Oğullar ve Rencide Ruhlar adlı kitabında kullandığı dili çağrıştırsa da öyle can sıkıcı bir benzerlik değil bu.

Zaman çabuk geçiyor bu kitabı okurken. Bitince de “Aa! Bitti mi yahu?” diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Benim okurken bilhassa beğendiğim iki öykü “Üst Kattaki Terörist” adlı öykü ile son öykü oldu. Özellikle de sonu etkileyiciydi. Ortaokul – lise çağlarındaki erkek çocuklarına hediye etmek için ideal bir kitap.

Okurken not aldığım iki alıntı ile bitireyim yazıyı. Daha yazılacak çok şey var.

“Neden? Çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu; yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.” Sf.15

“Sonuçta sevilen her kadın bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.” Sf.20

Yorumlar